Güzel bir yaz sabahıydı.Kuşlar dışarıda adeta havanın güzelliğine bak der gibi ötüşürken,İsmail,uykudan kalkmanın vermiş olduğu sersemlemeyle yatağından kalktı ve banyonun yolunu tuttu.Önce elini,yüzünü ve başını yıkadı,daha sonra lavabo’nun önüne gitti ve eski diş fırçasını eline aldı.Diş fırçası o kadar eskiydi ki,fırça tellerinin çoğu sağa sola ezilip büzülmüştü ve rengi de o kadar kararmıştı ki artık diş fırçasının rengi bile belli olmuyordu.İsmail,durumu çok kötü olan tek oda ve tuvaletle birleşik olan banyodan oluşan bu evde yanlız yaşayan bir adamdı.Üstelik İsmail işsizdi.Tabiki gecekonduda yaşadığı için kira vermiyodu fakat faturasını ödeyemediği için elektrikleri kesilmişti.Suyu da yakınlardaki çeşmeden bidonlarla taşıyarak kullanıyordu.Her akşam yemek dükkanlarından artan yemekleri toplayarak da karnını doyuruyordu.Peki İsmail acaba neden bu haldeydi?Neden bir ailesi yoktu ve neden işsizdi?Bu sorular için ismailin geçmişine biraz göz gezdirmemiz gerekiyor.Bakalım durumu böylesine kötü bir adamın geçmişinden neler çıkıcaktı?bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce İsmail de her insan gibi işi gücü yerinde,ailesiyle beraber mutlu mesut yaşayan 30 yaşında bir Fen dersi öğretmeniydi.Bir gün İsmail sabah erkenden kalktı,eşi kahvaltıyı hazırlarken traşını oldu takım elbisesini giydi.Kravat bağlamayı bilmediğinden dolayı eşinden yardım istedi.Eşi kravatını da bağladıktan sonra gitti ve kahverengi deri bölmeli çantasını aldı,ardından unutmamak için kapının yanına koydu.O sırada eşide kahvaltıyı hazırlamıştı.İsmail,teker teker 3 çocuğunu da uyandırarak masaya oturdu.O sabah İsmail’in içinde kötü bir his vardı fakat sebebini bilmiyordu.’’Dün gece pek de iyi dinlenemedim herhalde’’ dedikten sonra bu durumu pek de umursamayıp kahvaltısına devam etti.Evde tam olarak mutlu aile tablosu hakimdi.Evde yemek yenirken kimse konuşmazdı bu yüzden sofrada çıt dahi çıkmıyordu.İsmail,kahvaltısını bitirdikten sonra kalktı ve çocuklarını teker teker öptükten sonra kapıya doğru yürüdü,deri bölmeli çantasını da alarak ayakkabılarını giymeye başladı.Ayakkabılarını da giydikten sonra eşini de öperek ‘’Haydi,Allah’a ısmarladık’’ diyerek asansöre bindi.Binadan dışarı çıktı ve arabasına doğru yürürken içinden’’Allah allah,içimdeki bu kötü his halen daha geçmedi’’diye mırıldandı.Bu öyle bir histi ki sanki başına kötü bir olayın geleceğini işaret ediyordu.İsmail,’’Her şerde bir hayır vardır Rabbim sonumuzu hayır eylesin’’dedikton sonra anahtarı çevirip arabayı çalıştırdı.Okula doğru yavaş bir tempoyla yola çıktı.Fakat içindeki sıkıntı durdurulamaz bir hal almıştı.İsmail,yine de okula gitti ve ilk dersine gitti.Nihayet öğle tenefüsü geldiğinde öğretmenler odasına gitti.Eşinin sefertasına koyduğu yemeğini yedi ve çayını içti.Öğretmenler odasında tek başına otururken birden kapı çaldı ve ince bir ses duydu.’’Öğretmenim gelebilir miyim?’’İsmail ‘Buyur gel kızım’’dedikten sonra kız içeri geldi.Gelen Nilay’dı.Nilay,kendini beğenmiş zengin bir ailenin kızıydı.İsmail’i ise yılın başından beri hiç sevmemişti fakat o gün dost canlısı ve seviyormuşcasına davranıyordu.İsmail içinden’’Hatasını sonunda anladı herhalde’’ diyip Nilay’a sordu.’’Söyle bakalım kızım seni buraya getiren nedir?’’Nilay’’Öğretmenim bir soruda kafam karıştı fakat burda çok ses geliyor sizi anlayamam’’dedi.İsmail’’Peki ne yapmamı istiyorsun kızım?’’diye sordu.Nilay ise’’Hocam yangın merdivenleri çok sessiz oluyor orada bana anlatabilir misiniz?’’dedi.Bu istek İsmail’in pek hoşuna gitmese de ‘’Peki tamam sen geç ben geliyorum dedi.Nilay ‘’tamam hocam bekliyorum’’dedi ve arkasını dönüp şeytani bir guluş atarak yangın merdivenlerine doğru yürümeye başladı.İsmail kendisini bekleyen tehlikenin farkında olmadan yangın merdivenine doğru yürümeye başladı.İsmail yangın merdivenine girdikten yaklaşık beş dakika sonra içerden bir çığlık sesi duyuldu.Teneffüs bitmek üzere olduğu için de herkes oradaydı ve hemen yangın merdivenine doğru koştular.Gördükleri manzara karşısında şoke olmuşlardı.Nilay yerde yatıyordu ve üzerinde ise yatar pozisyonda İsmail vardı.
ns13.59.111.209da2